Sayfalar

16 Haziran 2010 Çarşamba

kayıp kuşaklar




bir kayıp kuşak edebiyatı da benden : kendi kuşağımdakiler elli yaşına yaklaştığı için çok paylaşımcı yaşamıyor, yanılıyor muyum?
herkesin önce cep, sonra cepken telaşı yüzünden, iş konuşulmuyorsa birbirini anlamadan dinlediği
kim kimi kimle muhabbetleri, " sen o kadardın, ben bukadardım" geyikleri dönen rakı sofralarından ibaret arkadaşlıklar.

kuşağımdan on yaş daha yaşlılar ise bizi ciddiye almadı, pre-özal kuşağı olarak iki arada bi derede kaldık. ne okuduğumuz kitaplar ilk defa okunuyordu, ne yaptığımız yorumlar ilk oluyordu.
bize öğretilen reçetelere baş kaldırdığımızda "dejenere" olmakla suçlanıyorduk.
kuşağımdan on yaş daha genç olanlar için hayat her zaman daha eğlenceli oldu.
onlar hayatın tadını kendileri için çıkarmayı bildiler. eksik veya fazla olan herşey yalnızca kendilerinindi. bireyciliğin dayanılmaz hafifliğini onlar öğretti.

13 Haziran 2010 Pazar



Sayfalar dolusu gazetelerde nice büyük kafalar rütbeli, kravatlı, gömlekli fotoğraflarında bastırılmış çocukluklarını taşıyor.
Acaba nerde unutuldu o çocuklar?
Ne uğruna sırtımızı dönüyoruz çocukluğumuza?
Parlak renkli oyuncaklara, şekerlere, kedilerin kuyruğuna takılıp koşturmacalara?

Bir gün çocuğunuzu oynaması için götürdüğünüz parkta küçük bir çocuk size :
" amca senin silahın var mı?" derse o zaman durun düşünün; bu çocuk şiddeti ilk kez nerde ve nasıl öğrendi?

Anneler, babalar; şiddet soluyan ve şiddeti yaşatan bir toplum istemiyorsanız ,
çocuklarınıza okul öncesi eğitimi değil sevgi
ve güven eğitimi verin.
Çünkü her türlü duyguyu ailede öğrenen çocuk öfke ve nefreti ailede öğrenirse bir daha asla sevmeyi beceremez, sevildiğini bilmez.

"sessiz sular derindir" almanca ve mantıksız bir deyim; " ağır ol molla desinler" olarak da çevrilebilir:) Ancak şiddete de sevgiye detepkisiz kalmak çağımızda zayıflık ve hastalık olarak niteleniyor, çocuklarımızın sessiz kalmaması için sevgi ve güvenle varolduklarını öğretmeliyiz.

What'll you do when you get lonely
And nobody's waiting by your side?
You've been running and hiding much too long.
You know it's just your foolish pride.

Layla, you've got me on my knees.
Layla, I'm begging, darling please.
Layla, darling won't you ease my worried mind.

I tried to give you consolation
When your old man had let you down.
Like a fool, I fell in love with you,
Turned my whole world upside down.

Eric Clapton

3 Haziran 2010 Perşembe

rahat uyu PİRİNÇ.





birlikte yaşarken günlerimizin nasıl geçtiğini bile düşünmüyoruz.
tek tek aramızdan ayrıldıkça değerini anlıyoruz sevdiklerimizin.
yokluğu varlığından daha çok hissediliyor.
bütün renkli anılar daha canlı şimdi,
rahat uyu PİRİNÇ.