Sayfalar

8 Mart 2010 Pazartesi

8 mart dünya kadınları için:



AŞK RESMİ GEÇİTİ

Orhan Veli Kanık

Birincisi o incecik, o dal gibi kız,

Şimdi galiba bir tüccar karısı.

Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.

Ama yinede de görmeyi çok isterim,

Kolay mı? İlk göz ağrısı.

............................çıkar

............................dururduk mahallede

..........................................halde

..............adlarımız yan yana yazılırdı duvarlara

.......................................yangın yerlerinde.

Üçüncüsü Münevver Abla, benden büyük

Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları

Gülmekten katılırdı, okudukça.

Bense, bugünmüş gibi utanırım

O mektupları hatırladıkça.

Dördüncüsü azgın bir kadın,

Açık saçık şeyler anlatırdı bana.

Bir gün de önümde soyunuverdi

Yıllar geçti aradan, unutamadım,

Kaç defa rüyama girdi.

Beşinciyi geçip altıncıya geldim

Onun adı da Nurünnisa.

Ah güzelim

Ah esmerim

Ah

Canımın içi Nurünnisa.

Yedincisi Aliye, kibar bir kadın

Ama ben pek varamadım tadına,

Bütün kibar kadınlar gibi,

Küpe fiyatına, kürk fiyatına.

Sekizincisi de o bokun soyu:

Sen elin karısında namus ara,

Kendinde arandı mı, küplere bin.

Üstelik kendinde de

Yalanın düzenin bini bir para.

Ayten'di dokuzuncunun adı,

Barlarda göbek atar

İş başında şunun bunun esiri,

Ama bardan çıktı mı,

Kiminle isterse onunla yatar.

Onuncusu akıllı çıktı

Bıraktı gitti beni.

Ama haksız da değildi hani,

Sevişmek zenginlerin harcıymış

İşsizlerin harcıymış.

İki gönül bir olunca

Samanlık seyranmış ama,

İki çıplak da - olsa olsa -

Bir hamama yakışırmış.

İşine bağlı bir kadındı on birinci.

Hoş, olmasın da ne yapsın?

Bir zalimin yanında gündelikçi;

Adı Luksandra

Geceleri odama gelir,

Sabaha kadar kalır.

Konyak içer, sarhoş olur,

Sabahı da, işbaşı yapardı şafakla....

Gelelim sonuncuya.

Ona bağlandığım kadar

Hiçbirine bağlanmadım.

Sade kadın değil, insan.

Ne kibarlık budalası,

Ne malda, mülkte gözü var.

Eşit olsak der,

Hür olsak der.

İnsanları sevmesini de bilir,

Yaşamayı sevdigi kadar.


*** Ölümünden sonra müsveddesi diş fırçası sarılmış bir kâğıtta bulunan bu son şiiri tamamlanmamıştır.

THE PARADE OF LOVE


The first one was that slender, reedy girl,
I think now she's the wife of a merchant.
I wonder how fat she's grown.


But still I'd like to see her very much.
It isn't easy, first love.

........................... goes up
......................... we stood in the street
......................... even though
........... our names were written side by side on the walls


........................... in the fire.

The third was Miss Munevver, she was older than me,
As I wrote and wrote and tossed letters into her garden
She was in stitches reading them.
Remembering those letters,


I feel ashamed, as though it were today.

The fourth was wild.
She used to tell me dirty stories.
One day she undressed in front of me.
Years have passed, I still can't forget it.
So many times it entered my dreams.



Let's skip the fifth and come to the sixth.
Her name was Nurunnisa.
Oh, my beauty,
Oh, my brunette,
Oh, my lovely, my lovely
Nurunnisa!

The seventh was Aliye, a society woman,
But I couldn't appreciate her very much;


Like all society women
Everything depended on earrings and fur coats.

The eighth was more or less the same shit;
Look for honor in somebody else's wife,
But if asked of you to throw a tantrum,
Lies, fits;


Lying was second nature to her.

The name of the ninth was Ayten.
She was a belly dancer in a bar;
While working she was the slave of any man
But after work
She slept with whom she pleased.

The tenth grew smart


And left me.
She wasn't wrong either;
Making love is the business of the rich or the idle
Or the jobless;

If two hearts get together
The world is beautiful, it's true,
But two naked bodies


Belong in a bathtub.

The eleventh was a serious worker.
What else could she do?
She was a maid for a sadist;
Her name was Luxandra;
At night she would come to my room
And stay till morning.
She drank cognac, got drunk.


And before dawn, she went back to work.

Let's come to the last one.
I got attached to her
The way I loved no one else.
She wasn't only a woman, but a person.
Not foolishly after fancy manners,


Or greedy for goods and jewelry.
``If we are free'' she said;
``If we are equal'' she said.
She also knew how to love people
The way she loved living.


This poem, which was found wrapped around his toothbrush after


his death, is unfinished.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder